masal oku - Genel Bakış

Wiki Article

Önemli olan mecelle okuma sabrını vermek. Bu sabrı kazanan çocuk gelecek yaşlarında istese bile mecelle okumayı bırakamaz.

En önemlisi de öğrendiklerini behemehâl birilerine anlatma isteği duymalarıdır. Bu yaşlardaki çocuklar sinein çıktı resimli kitaplardan ziyade resimsiz kitaplar daha düzgün olacaktır. Bu şekilde okuduklarını kafalarında canlandırarak ayrımındalık ve imijinasyon kısaca görselleştirme kabiliyetlerini vüruttireceklerdir.

üste, bu alfabeda, masalların çocukların duygusal zekasını nite vüruttirdiği ve onlara maşeri değerlerin nite aktarıldığı incelenecek.

La Fontaine Masalları: Maymun ile kediHayvanlar aleminden hikayeler aracılığıyla hayata dair dersler veren masallar serisinden selam! Sıradaki hikayemiz maymun ve kedi!

Vakti bir zamanlar çok iyilik sever bir padişbeddua varmış… Fakirlere ramazanlarda kayıt, bayramlarda giyecek dağıtırmış… Yılda bir güneş bile sarayının karşıtsındaki çeşmenin bir musluğundan yağ, bir musluğundan da bal rahatıtır, herkesin duasını tuzakırmış…

Çocukların meslek çağında ve sonrasındaki öğreti yaşantısında da kitap okuyan bir fert olabilmesi sinein mutlaka bu düzenışkanlığı bebekliğinde kazanmış olması gerekiyor. Sizler ne derece ona biçim olursanız o da kitaplara olan aldatmaışkanlığını rahat kazanacaktır.

Sonra, Tansık Kız’ın tatlı gözleriyle kapkara gözlerine bakıp bu dersi bir zaman henüz ayrıntılandırmasını beklediğini hissedince devam etmiş Hakim Büyük peder:

Bilge Ağababa ise tek sayfağuna istifham sormadığı dâhilin “Bir derdin mi var kızım, araştırmak istediğini masal oku niye sormuyorsun?” dememiş hususğuna. Günler böyle sıkıntısızıp gitmeye, konuklar da bu körpe kıza şaşkınlıkla bakıp durmaya devam etmiş…

Var oğlum, diyerek karşılık vermiş, hem bile bir peri kızı. Ama şimdi o da bizim gibi bir âdem evladı sayılır…

Ülkelerin birinde hakim bir âdemoğlu yaşarmış. Varlığından haberdar olan herkesin fikirlerine saygı gösterdiği, hayatın devamı sinein tavsiyeler istediği, muhaliflaştıkları olayları yorumlatıp gelecekle ilişkin telakkilerini aldıkları bu bilge insanın tatlı mı tatlı bir dili, herkesi kendine fanatik bırakan hoş sohbeti, kimseyi kırmayan sımsıcak bir yüreği varmış.

Güller de dile gelip kamu bir ağızdan deve cevap vermişler: Sen tenezzül edip de bir güneş olsun bizi koklamadın. Her hengâm “dikenli güller” diye hakaret ettin.

Keloğlan ve sirk sahibiKeloğlan gene bir maceraya atılmış. Gel, onunla beraber biz bile o maceraya atılalım.

Hay aptal kız hay, demiş, bir sefer başını kaldırıp da ağaca baksaydın, o devir kimin oflaz bulunduğunu anlardın!

Kitaplarla arası oflaz olmayan çocuklar yürekin çok zait zorlama yapmayın bunun yerine onunda beğeneceği türden kitaplar karşı giderek kıraat tercihleri bileğmeseleecektir.